Gerek ülkemizde gerekse yurt dışında estetik yüz ameliyatları içerisinde en sık yapılan estetik ameliyat burun estetiği olarak kabul edilir. Her burun estetiğinin % 5 oranında fonksiyonel ve estetik olarak revizyona ihtiyaç duyduğu gerçeğini bir kenara bırakırsak,bazen güzel bir burun dahi ortaya koysanız hastanız çok mutlu olamayabilir.
Acaba cerrahi teknik olarak bir hatamı yapıyoruz,yoksa hesaplayamadığımız başka faktörler mi başarıyı etkiliyor ?
Uzun yıllardır çok sayıda hastayı ameliyat eden ve dünyadaki bilimsel normları takip etmeye çalışan bir rinoplasti cerrahı olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; alın, dudak, çene ucu ve çene altıyla birlikte burun değerlendirilmeden ve analizi yapılmadan burun estetiğini planlamak,ameliyat sonunda bu yapılar arasından ahengi,uyumu yakalamadan ameliyatı tamamlamak doğru bir yaklaşım değildir. Aslında bir nevi ameliyat eksik kalmış gibidir.
Daha önce burun estetik ameliyatı olmuş ancak mutsuzluğu devam eden hastalar bana başvurduğunda ilk yaptığım; burun ve yüz profilini değerlendirmek oluyor.Çoğunda asimetrik yüz hattı ve giderilmemiş profil sorunu olduğunu gözlemliyorum.
Günümüz modern burun estetik cerrahisinde en önemli nokta, burun estetiği yaparken yüzün tüm yapıları arasında orantı ve uyumun sağlanması gerekliliğidir.Bu görüş burun estetiğini yüz estetik ameliyatları ile kombine değerlendirmemiz gerektiği konusundaki savı destekler nitelikte.Bu nedenle rinoplasti için başvuran tüm hastalarda profil ve yüz analiz yapmak olmazsa olmaz kuraldır.
Beşli kompleks yapı olarak değerlendirilen “Burun dudak alın çene ucu ve çene altı“nın oransal uyumunun sağlanması cerrahi sonrası mutluluk içinde önemlidir. Kişisel olarak daha güzel bir profil elde edebilmek için burun ucu ile dudak üstünün aynı mesafede olmasına dikkat edilmelidir.
Peki siz ameliyat öncesi yüz asimetrisini anlayabilir misiniz?
Evet,rahatlıkla anlayabilirsiniz.Aynanın karşısına geçin ve yüzünüze dikkatlice bakın. Yüzünüzün sağ ve sol yarımı birbiriyle aynı ise simetrik bir yüze sahipsiniz diyebiliriz,ancak bir taraf daha önde duruyorsa yada gözleriniz,kaşlarınız aynı hizada değilse simetri sorununuz var demektir.Ülkemizde sık rastlıyoruz bu duruma.
Bazen o kadar ağır simetri sorunu olabilir ki; çene, elmacık kemikleri ve alın uyumu için iskelet restorasyonu yapmak zorunda kalabiliyoruz.Daha az sorunlu durumlardaysa yağ ve doku enjeksiyonları yeterlidir.
Rutin profil analizi yapılan her hastada, alın kavsi, alın burun birleşme yeri,dudaklar burun, burun dudak mesafesi,çene ucu tekrar tekrar değerlendirilmelidir.
Alın geriye doğruysa dolgu maddeleri veya yağ enjeksiyonu ile bu durum giderilebilir. Dudak dolgunlaştırılabilir. Çene küçük ve gerideyse çene ucuna implant yerleştirilebilir,şayet çene öndeyse shaver ile traşlanabilir.
Eğer çeneniz küçük ve geride ise, başarılı burun estetiği olsanız bile çene ve burun arasındaki uyum yakalanmadığı sürece burnunuz daima büyük duracağı için güzel bir profiliniz olmaz. Cerrahi olarak yapılacak en büyük hataysa burnu çeneye uydurabilmek için küçültmektir. Aslında tüm bu işlemlerde amacımız dengeli ve uyumlu profili yakalamak ve yüzünüzdeki tüm yapılar arasında altın oranı yakalamaktır.
Peki nedir bu altın oran ?
Doğada, sanatta, mimaride var olduğuna inanılan Altın Oran’ın yüz estetiğinde yansıması ise; burun genişliği ile burun delikleri arasındaki uzaklığın, göz bebekleri arasındaki uzaklıkla kaşlar arasındaki uzaklığın, ağız uzunluğu ile burun genişliği, alt dudak genişliği ile üst dudak genişliğinin, yüz boyu ile yüz genişliğinin, birbirine oranının 1,618… olması durumudur.
Güzellik, yüzyıllar boyunca birçok sanatçı ve bilim adamının ilgisini çekmiştir. Araştırmalar güzel bir yüz için evrensel geçerliliği olan ölçümleri ve oranları ortaya çıkarmıştır. Altın oran doğa da her yerde karşımıza çıkan adeta güzelliğin uyuma ve orantıya yansıması halidir..Ağaç dalındaki yaprak dizilişinde bile bu oranlar mevcuttur.